Uzay araştırma aracı Pioneer 10 3 Mart 1972'de fırlatıldı. Güneş sistemimizdeki yolculuğunu tamamladıktan sonra uzayın derinliklerine ulaşarak Boğa takımyıldızında yer alan Aldebaran yıldızına doğru yol almaya başladı. Yıldızlararası uzayda iki milyon yıl sürecek yolculuğu sırasında Pioneer 10 ne ile karşılaşacak? Hiçlik le mi? Boşlukla mı? Zifiri karanlıkla mı?
Gerçekte Güneş ve Aldebaran yıldızları arasındaki büyük boşluk hiç de boş değil, gökbilimcilerin yıldızlararası madde dediği toz ve gazlarla dolu. Bazen bu yıldızlararası madde Dünya'daki gözlemciler tarafından ya ışıyan bir bulut ya da biraz parlak bir arkaplanın önüsıra karanlık bir silüet olarak görülebilecek şekilde bir araya geliyor. Bu bulutlara nebula adı veriliyor. Nebula Latince'de "sis" veya "bulut" anlamına geliyor.
Yirminci yüzyıla kadar gökbilimciler Dünya'dan gözlemlenen herhangi bir ışıyan, bulut-benzeri cismi betimlemek üzere nebula terimini kullandılar. O günün teleskopları bu cisimler hakkında pek az ayrıntı veriyordu, ama gökbilimciler bu nebulaları farklı şekillere sahip olduklarını bilecek kadar görebiliyorlardı. Bazılarını spiral nebula olarak adlandırırken, bazılarını ise elips nebula olarak adlandırdılar. Sonra, 1920'lerde Amerikalı gökbilimci Edwin Powell Hubble o günün en güçlü teleskobunu kullanarak belirsiz bulutlar olduğuna inanılan cisimlerin çoğunun gerçekte birergalaksi olduğunu keşfetti. Andromeda spiral nebulasının gerçekte spiral bir galaksi olduğunu gözlemledi.
Bugün gökbilimciler galaksiler ve nebulaların farklı özellikleri olan birbirinden ayrı cisimler olduğunu biliyorlar.
Nebulaların evren içerisindeki yerini anlamak için bir gökbilimci gibi düşünmek faydalı olacaktır. Gökbilimciler evreni bir dizi "iç içe" düzeyler biçiminde ele alırlar. Devasa birer gökcismi olan nebulalar bu hiyerarşinin orta düzeyinde yer alırlar. Sıralama şöyledir: En üst düzeyde süper galaksi kümeleri vardır. Bunu galaksi kümeleri izler. Bundan sonra ise sırasıyla galaksiler, nebulalar, yıldız sistemleri, yıldızlar, gezegenler ve uydular gelir.
Nebulalar galaksilerin içerisinde bulunurlar ve yıldızlar arasındaki boşluğu doldurur veya yıldızları bir pelerin gibi sarmalarlar. Toz ve gazdan oluşurlar; kimileyin parlak ve kimileyin karanlık bulutlar olarak görünürler.
Gaz çoğu kez bir miktar helyum ile karışık hidrojendir. Gerçekte gökbilimciler nebulaları içerdikleri hidrojen türüne göre sınıflarlar: H+ Nebulalar çoğunlukla iyonize hidrojen içerirler; H I Nebulalar çoğunlukla yüksüz hidrojen içerirler; ve H II Nebulalar molekül halinde (H2) bulunan hidrojen içerirler.
Nebulaların bir diğer temel unsuru olan toz ise karbon, silikon, magnezyum, alüminyum ve diğer elementler içeren küçük parçacıklardan oluşur.
Avcı Bulutsusu (M42) |
Halka Bulutsusu (M57) |
Bir nebuladaki toz ve gaz çok seyrektir. Tek bir bulut her 2,5 buçuk santimetreküpte küçük bir duman öbeğinde olduğundan daha az atom içerir. Ama tek bir bulut birçok ışıkyılı genişliğinde devasa bir boyutta olduğundan arkasında yer alan diğer cisimleri sönükleştirebilir ya da görünmelerini engelleyebilir.[1]
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder